11.5.20

Altmıış, yetmiiş...


Bugün 11 Mayıs 2020. Demirbank iyi günler diler.

Evde kalışımın 60ıncı günü.

Oynamaya doyamayanlar için göbek havaları böyle bitmez miydi? Yani bitemezdi, değil mi? Altmıış, yetmişş, sekseen, doksaan... Olmadı baştan.

...

Bugün itibariyle artık günlük yürüyüş alışkanlığını iyice salladığımızı söyleyebilirim. 3-4 kilometrelik bir yarıçap içindeki bütün sokakları dolaştık, evleri tanıdık. Tadilat yaptıranları takip ettik, az da olsa bahçe sulayan görünce gülümsedik. Ama artık bir çemberin içinde defalarca yürümekten sıkıldık.

Benim için Kuzey Kaliforniya'yı cennet yapan şey: Sıradan bir sokakta yürürken
bir evin bahçesinde karşınıza çıkıveren haşmetli Redwood ağaçları.

Buna karşılık havaların güzelleşmesiyle balkon yeniden oda muamelesi görmeye başladı. Kitap okuyanın, çay içenin, ders çalışanın, telefonla konuşanın ferah, renkli (çünkü çiçekli) yuvası oldu balkon.

Koyu yeşil sebzelerin yerini meyveler almaya başladı. Sebze insanı hafifletiyor, meyve mutluluk veriyor diye düşünüyorum, sizce de öyle mi? Bir de dün ilk defa dışardan yemek aldık. Biz de kendi çapımızda önlemleri gevşetiyoruz

Tekerleme dans etmekten yorulunca güzel bir şekilde bitiyor aslında. ...Doksaaan, yüz! Derede yüz! Denizde yüz!

Şu iş bi bitsin, havuza cup!






6 yorum:

  1. Internette aradım reklamı ama bulamadım. Bir çemberin içinde yürümek konusunda haklısınız.meyvelerin insanı mutlu ettigiyse muhakkak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Radyo reklâmıydı, onun için internette kaydı yoktur.

      Sil
  2. Kuzey California mi? Mahsuru yoksa nerede? Cok bildigimden degil ama bildigim kadarıyla cok seviyorum ben San Fransisco civarını. Bugün Almanya disinda bir yerde yasayacaksam Kuzey California'da yasamak isterdim, ama körfezde degil, sıcak olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. slında körfez sıcak. San Francisco'nun ise tam bir microclimate. 15 km ötede güneşli 30 dereceyken SF'da hava sisli 15 derece oluyor. Hatta bir sokak var, bir tarafına sis iniyor, bir tarafına inmiyor. Temmuz'da bile mutlaka giderken yanımıza bir mont alıyoruz.
      Körfez bölgesi gerçekten güzel, ama yaşamak için zor. Geçen onyılllar içinde start-up'ların mantar gibi artmasıyla kendi balonunu yaratmış. Hayat çok pahalı, nüfus çok kalabalık, trafik tek kelimeyle felaket.

      Sil
  3. Benim de alıp başımı dümdüz bir çizgide yürüyesim var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de Red Kit gibi batan güneşe doğru gitsem diye hayal kuruyorum:)

      Sil