28.9.05

Blogumda Konuğum Zeynep

Zeynep listesini New Orleans'tan iki güzel balkon fotoğrafıyla beraber gonderdi. Bu arada eklediği birşey var. Diyor ki; "aslında 'küçük mutluluk'tan ziyade 'en ucuz mutluluk' ya da 'en ucuza alınan mutluluk' da olabilir küçük mutluluk diye adlandırdığımız şeyler."





Zeynep'in küçük mutlulukları:

1) Aylardan Eylul'un varligi,
2) Gunesin batisini gorebilmek,
3) Disarida olmak(yani acik havada)
4) Is yerinde birisinin hic beklenmedik bir zamanda
pasta/kek/cikolata vs. getirmesi,bunu paylasmak icin mutfaga koymasi,ve bunu tesadufen bulmam
5) Birisinin(arkadas, komsu, garson, sokaktaki insan vs.) sana karsi olan
yuzde yuz saf, icten bir sozune ya da davranisina sahit olmak
6) Cikolata yemek,
7) Beklemedigin bir anda dusunuldugunu anlamak (mesela blogunda bana hitabini bulmak gibi),
8) Bir yerlere beraber yolculuga cikip, hayati biraz daha iyi anlayabilmeme yardimci
olacak seyler alip geri dondugum hissini veren cinsten sohbetler (geyikten ziyade),
9) O mavis gozleri arkamdan bana bakarken yakalamak,
10) Yeni kesilmis karpuzu koklamak, markette secerken armutlari koklamak,sokaktaki agactan meyve toplayip yemek,
11) Kelime oyunlari bulabilmek (mesela hayat ve hayal. bir harf degisikligiyle hayattan hayale geciyoruz)
12) Patlattigim sicak sicak misirlari alip, filmi takip, koltuga yerlestigimde gecen o ilk birkac dakika. Film kotu bile cikmis olsa, o en bastaki heyecan ve rahatlik.
13) Kardesimle iki arkadas gibi muhabbet edebiliyor olmak...
Ve daha bunun gibi yuzlerce kucuk mutluluklar...Bir an, icini gulduren, hayata pozitif yaklasmana neden olan minik halkaciklar. Bir de birbirine geicirip boynumuza asip dolasabilmesini becerebilsek!

24.9.05

Serender'in ahududulu pastası da güzeldir.

Safeway marketleri ülke çapında bir zincir. Bu fotoğraflar ekmek, kurabiye, pasta yapılan fırın kısmından. Kekler aynı şekilde paketlenmiş olarak ayrı bir yerde teşhir ediliyor. Fotoğrafta görülen amca keki yanlamasına ikiye bölüp arasına krema sıkmakla meşguldu.



Alttaki iki fotograf aslında pek de yabancı görüntüler değil. Artık bizde de pastane teknolojisi son derece ileri. Bu pastaların burada yer almalarının sebebi görüntüleri değil, tadına bakınca yaşanan hayal kırıklığı. Çünkü pastada kullanılan krema bizim alıştığımız pudinge benzeyen koyu krema değil, krem şanti. Üstelik Amerikan krem şantisinde şeker oranı epey yükseklerde seyrediyor. Kek de çoğu zaman lastik gibi oluyor. Amerikalılar bayıla bayıla yiyorlar, bense Serender Pastanesi'nin balbadem pastasının hayalini kurmakla yetiniyorum.



Mobilya

Evcil hayvanı olanların, özellikle de kedi sahiplerinin takdir edeceğini, bir kısım insanın da "yok artık," diyeceğini düşündüğüm birşey bu. Kediler için mobilya. Süpermarkette gördüm. Belki garip birşey değildir. Öyleyse cehaletimi hoş görün.



21.9.05

Resimsiz bir 'post', nam-ı diğer Abidin'in ikilemi

"Sen mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin?" ve devamında gelen kelime topluluğu bana birşey hissettirmiyor. Öyle içim bir hoş olmuyor yani. Bir 'fwd e-mail' olarak müteaddit defalar bilgisayarımda beliren, sayamadığım kadar çocuğuyla akan damın altında gülümseyerek uyuyan kukuletalı babanın tablosu da bende bir empati yaratmadı. Ben küçük (şeylerden duyulan) mutluluklara değil büyük mutluluklara inanıyorum, çünkü küçük mutlulukların değerini büyüterek insanın kendini bir kapana koyduğunu düşünüyorum. Neden büyük seylerden mutluluk ısrarla göz ardı ediliyor? "Herkes" mutlu olduğu için mi? Nedir bu "her birey farklıdır, özeldir" filan... Amaaan, neyse yav, İlber atmış bir pas, ilerleyelim:

10 Kucuk Mutluluk Listesi
1. Yemekten sonraki doygunluk hissi (ulasmak kolay degil. insan ya doymaz, ya siser),
2. Cay icmek,
3. Soguk bir gunde gunesin sirtimi isitmasi,
4. Sadece bana yazilmis (forward olmayan) bir e-posta almak,
5. O e-postaya cevap verince aninda ikinci mesajin gelmesi,
6. Kardeslerimle elalem hakkinda konusmak,
7. İcimdeki sesin "ukalaliga luzum yok, tut dilini" sozunu dinleyebilmek,
8. Fotoğraf bakmak, hikayesini öğrenmek,
9. Sokakta yurumek,
10. Türk müziği dinlerken beynimin makamdaki matematigi anlayip, kalbimin de muzigin verdigi duyguyu hissetmesi.

İlber'den pasi aldik ama ileride kanatlarda kimse yok. Benim blogumu okudugunu bildigim (baska) blogger olmadigi icin ve diğer okuyanlar da blog sahibi olmadigi icin top ayagimda kalakaldim. Dolayısıyla şöyle bir çözüm buldum:

Nihal ve Zeynep,
Bunu okursanız bana 10 küçük mutluluğunuzu yazsanıza. İsterseniz e-maille başkalarına dağıtın, isterseniz blogumun misafir sanatçıları olun.