22.4.05

Öğrenci Festivali

Üniveritede her sene düzenlenen "International Week" bu sefer Mart'ın son haftasında yapıldı. Yaşadığım küçük kasaba için civcivli bir faaliyet olduğundan olsa gerek, havanın da sıcak olmasını fırsat bilen yöre halkı ve öğrenciler dar bir sokağa kurulan panayırı doldurdu.



Panayırın ortasında oluşturulan sahnede müzik ve dans gösterileri yapıldı.



Bu yıl festivali hazırlayan komitenin başında bir Türk öğrenci olduğu için mi bilemiyorum ama Mısır'lı olduğunu tahmin ettiğim bazı dansçı kadınlar Tarkan eşliğinde bol bol göbek attılar.



Çoluk çocuk, genç, yaşlı seyirciler de gösteriler kadar ilgi çekiciydi.








Türk öğrencilerin kurdukları masa ve kalabalığın sebebi





"Egzotik yemekler"le tanışan Amerikalılar


Buna bir açıklama yapmaya gerek yok zannediyorum.


İşte öyle...


Arka bahçeniz daha da genişledi



Geçen ay Washington DC'deyken metroda bu reklamı gördüm. WETA o bölgede yayın yapan bir istasyon. Hem televizyon hem de radyo yayını yapıyor ve bağışlarla ayakta duruyor. Reklamın dikkatimi çekmesinin sebebi ipe dizilmiş bayrakların ilkinin Azerbaycan bayrağı olması idi. Yukardaki cümle reklamda kullanılanın tercümesi.

Macado's

Geçenlerde Macado's a öğle yemeği için birşeyler atıştırmaya gittim. Özelliği onlarca çeşit sandviç sunmak olan bu yer, bir de oradan buradan toplanan ıvır zıvırlarla meşhur. Lokantanın içinden iki fotoğrafı aşağıya kopyaladım. Bu kısım çok can sıkıcı olmasın diye yan masada oturan 3 Amerikalı üniversite öğrencisinin de fotoğrafını ekliyorum.








17.4.05

Crabtree Falls'da gezinti

Bu hafta sonu Courtney yakında oturan ailesini görmeye giderken beni de yanına kattı. Ne zamandır büyüdüğü yerleri göstermek istiyordu. Courtney'nin babası Tarım Bakanlığı'na bağlı olan Milli Orman Dairesi (ya da Müdürlüğü)'nde çalışıyor. Cumartesi günümüzü bu dairenin sorumluluğunda olan Crabtree Falls'da yürüyüş, yakındaki bir kasabada ufak bir gezinti ve bölge sakinlerinin "Million Dollar Bridge" diye adlandırdıkları köprüyü görmekle geçirdik, akşam Courtney'nin ailesinin evinde bir yemekle tamamladık.


Amerikalı bir çiftçi ailenin yaşadığı eve örnek


Coutney'nin babası Roy Powell bizdeki tabirle ormancı. Daha önce orman yangınlarını söndürmeye giden itfaiye birimlerini idare etmekle görevliymiş. Son birkaç senedir kendi bölgesindeki Milli Ormanlar Dairesi'ne bağlı parkların bakımıyla ilgileniyor. Yaptığı iş, 'trail' dedikleri patikaların bakımı. Büyük Buhran zamanında devlet işsiz kalan halkı malî açıdan desteklemek ve morallerini yüksek tutmak için "hadi gidin gezinti patikaları yapın, yollar açın, biz de size para verelim" demiş. O zamanlarda açılan patikalarda şimdi aileler hafta sonları yürüyüşe geliyorlar. Roy da kış mevsiminden sonra düşüp yolu kapatan ağaçları ve kayaları kaldırıyor, yol kenarındaki korkulukları tamir ediyor.



Crabtree Falls, adından da anlaşılacağı gibi bir şelale. Şelalenin tepesine çıkan yaklaşık 2 millik (3.2 km) bir patikaya tırmanıp indik. Ama elbette önce güç toplamak için bir piknik yaptık.






İngilizce bilenlerin üstteki tabeladan anlayacakları gibi, şelalenin tepesine kadar patikanın çeşitli noktalarında insanların tırmanırken biraz nefes almaları bu arada da şelaleyi seyretmeleri için platformlar yapılmış. Başka yere basarsanız düşer ölürsünüz diyorlar ama...



Courtney ve eşi Christopher yine de tahta platformları atlayıp bir kaya üzerinde mola vermeye karar verdiler.



Peki o noktalardan bakınca ne görülüyor? İşte bu. Yine de şunu söylemeliyim: "Bu ne ki, bizde alâsı var" diyecek olsanız ya da Amerika'da hiçbir şeyi beğenmezseniz bile bu yürüyüş patikalarını seversiniz.



3,5 saatlik yürüyüşten sonra biraz da etrafı gezdik. Burası Buena Vista'nın girişindeki bina. Tabii ki kasaba bir ana cadde ve ona çıkan sokaklardan oluşuyor.



Binanın yan tarafındaki tabela dikkatinizi çekmediyse bir de buna bakın.



Gezinin sonunda "Million Dollar Bridge" denilen köprüyü görmeye gittik. Bu köprü Appalachian Trail üzerinde nehri geçmek isteyen yürüyüşçüler için özel olarak yapılmış. Appalachian Trail'in özelliği, kuzeyde Maine eyaletinden başlayıp güneyde Georgia'ya kadar hiç kesintiye uğramadan uzayan bir parkur olması. Sanırım bölgenin yerlileri sadece yürüyüşçülerin kullanacağı bir köprüye para harcamasını garip bulmuşlar, onun için köprüden million dollar bridge diye bahsediyorlar.



Nehir kenarında babaları balık tutarken yerinde duramayan 3 afacan o koca ağaç dalını nehre atmaya çalışıyorlardı.



Bu köprü de artık kullanılmayan demiryolunu taşıyor. Eskiden Virginia'nın güneyi ve West Virginia eyaleti kömür madenleri ile ünlüymüş. Demiryolu kömürü taşımak için kurulmuş, fakat artık hiç kullanılmıyor. Oranın sakinleri demiryolunun yeniden açılarak turistik amaçlı kullanılması için yerel yönetime baskı yapıyorlarmış.