4.5.20

Gül Ağacı Değilem*


İnsanlar dünyada gittikçe kalabalıklaştığı için mi, varlığımız bize çok mühim geldiği için mi, herkes kendi ekseninde döndüğü için mi, yoksa aklıma gelmeyen, gelenleri de şimdi sayamayacağım pek çok sosyolojik ve psikolojik sebepten midir bilmiyorum, zaman anlayışı değişikliğe uğradı.

(Felsefî ve korkutucu bir cümle ile başladığım bu yazı umut ediyorum ki güzel bitecek. Korkmayın.)

Son yıllarda anı yaşa vs. ikazları her köşeyi döndüğümde karşıma çıkıyor. Her gün özel. Her gün anlamlı. Her dakika yaşanası. Artık her tarihin de bir özelliği var. Bakın, 4 Mayıs Star Wars günü. May the fourth be with you. Dün de Paranormal Day imiş. Kutlu olsun. Yarın Hoagie Day'miş, ne demekse. Tabii yarın ayrıca Amerika kıtasında Cinco de Mayo, ertesi gün de bizde Hıdrellez kutlanacak ama bahsettiğim başka bir şey.

Eskiden iki dini, dört millî bayramla yılı bitirirdik. Bu bayramlardan başka 10 Kasım, 18 Mart kalbimize yer etmişlerdir, tartışmasız özeldirler. Bunun dışında da ilkokuldakiler Yerli Malı Haftasını (ben kafaya kartondan taç takılıp, sınıfa bir avuç incir ve fındık getirilen dönemin çocuğuyum), deniz kıyısındakiler yağlı direk yarışması ile Kabotaj Bayramını kutlardı. Yani böyle şeyler. Şimdi ise Twitter'da her gün bir #...day görüyoruz. Fakat rica edeceğim Mayıs ayı #NationalSaladMonth olamaz! Olmamalı!

Mayıs İngilizlerin bir deyiminde bahar (Nisan) yağmurlarının coşturduğu çiçekler, yani sabrın sonu selamet demek. Bizim için Hıdrellez'le beraber yazın başlangıcı, yaylaya çıkış. Salatayı ne zaman olsa yeriz. İslamiyet öncesinden beri kutlanan bu mevsim geçişi pek çok ritüele sahip. Ateşten atlarız, bereket için kilerdeki gıdaların bulunduğu kapların kapaklarını açık bırakırız. Bereket herkese göre değişir; isteyen kitabını açık bırakır, isteyen cüzdanını. Noel Babanın bacadan girmesiyle dalga geçeriz, ama Hızır'la İlyas girsin diye o pencereler aralık bırakılır.

Bence bütün bu geleneklerin içinde en güzeli Hıdrellez mayasıdır. Hıdrellez günü sabah toplanan çiğ ile yoğurt mayalanır, onun suyuyla da ekmek yapılır. Bula bula bir tek Anadolu Ajansı'nın çekimini bulabildim. Onda da mayayı çalan kadından evvel, yoğurdu yiyen adamı konuşturmuşlar. Affınıza sığınıyorum.



Yayla, çiğ falan bunlar bilmesi, seyretmesi -ve muhtemelen yoğurdunu yemesi- güzel, ama bize uzak işler. Anca bir kâğıda dileğimizi yazalım. Ama bahçede gül de yok. Mecburen dilekleri balkondaki sardunyanın dibine koyacağız. Hızır'la İlyas es geçmez bence, ne dersiniz? Mühim olan niyet.


(*) Nesrin Sipahi söylüyor.






1 yorum:

  1. Ben gülüm yokken balkondaki sardunyama cok bağladım ve her yıl asla ertesi gün götürüp de akan bir nehre atamam. Hepsi birikmişti cüzdanımda bu sene boğazın sularına saldim dileklerimi. Annem bana hidirellez bir de kadir gecesi ici dileklerin gercek oldugunu söylemişti, ben kücükken, zaten de hidirellez en sevdiğim ritüeldi, ateşten atlama falan, annem de cok severdi, heyecanla ateş yakmayı beklerdi. Ben gecen sene mum yakıp üstünden atladım. Bu sene Alman arkadaşlarıma hidirellez partisi vermeyi düsünüyordum, geleneksel parti yapacaktım korona sebebiyle olmadı ama neyse bence önemli olan niyet. ve hidirellez en güzel bi sey.
    Bir de gecen gün bir arkadasim da 2012'de kutupların kaymaya başlaması ile zaman ilgimiz da değişmeyecektir başladı demis. Siz de baska vesileyle demissiniz ama ikidir karşıma cikiyor bir okuyayım sunu.

    YanıtlaSil