10.4.20

Yine ve yeniden tuvalet kâğıdı



Hayaller

Bahçe düzenlemesi son hız devam ediyor. Dün, yaya yollarınının kalan yarısını kırmışlardı. Bugün beton atıyorlar. 3-4 gündür işçiler maske takıyor. Ben ustabaşıyla ahbaplık kurdum, ''n'aber, nassın''la başlayıp iş ne zaman bitecek, burası taş mı olacak, yağmur yağar mı ile devam eden sohbetlerin birinde ucundan tutturup size neden maske vermiyorlar diye sordum. Ertesi gün hepsinde maske vardı (ama sadece 3 tanesi ağzına geçirmişti, diğerlerininki çene altında duruyordu).

Tabii kolayca kendime pay çıkarabilir, ben sordum diye oldu diyebilirim, ama aynı gün Center for Disease Control (CDC) de sitesinde kumaş maske takılmasını tavsiye ettiğini yazdı. Dolayısıyla sebep ben de olabilirim, federal hükümetin hastalıkla mücadele merkezi de olabilir. Artık seçmek size kalmış.

Gerçekler

Bugün değerli zamanımın bir kısmını Kürşat Başar'la Zeynep Talu'nun ne zaman ayrıldığı sorusuna ayırdım. Tespit edebildiğim kadarıyla Kasım 2017'de ayrılmışlar. K. Başar, Z. Talu ile beraberken iki albüm çıkardı, iki de kitap yazdı. Albümün birinde şarkı söyleyen Z. Talu ayrılıktan sonra sahneye çıkmaya başlamıştı, ama kendisi bu işin (yani temsilcilik, tanıtım, menejerlik) uzmanı olduğu için üzüntüden sahneye çıktı diyemeyiz. Öyle şeyler 70'lerde, 80'lerde oluyordu. K. Başar da ayrılmadan hemen önce yemek sohbetleri düzenlemeye başlamıştı. Galiba televizyonda yaptığı yemekli sohbet programının benzeri, ama katılanlar normal insanlar (yani sanatçı, yazar değil ama elbette kalburüstü tabaka). Bu iki proje ayrılık getirmiş gibi görünüyor. (Böyle de magazin yazısı yazarım!)

...

Evimizdeki taze şef yeni tarifler denemek için kıpırdanıp duruyordu. İyi hoş, yapsın tabii ama iki açıdan mahzurlu. Birincisi çok güzel oluyor, dayanamayıp ikinci, üçüncü porsiyonu yiyoruz. İkincisi bakkal alışverişinin arasını mümkün olduğu kadar açmaya çalışıyorum. Yumurtayı bir paketle sınırladıkları için 4 yumurtalı tariflerden uzak durmamız lazım. Meselâ tuvalet kâğıdı da bir paketle sınırlı, ama pakette 30 tane var. Konudan konuya atlamak gibi olmasın (oldu), bir soru kafamı kurcalıyor.  Gayet münasebetsiz bir yere bağlayacağım ama ne yapayım, yumurta ile tuvalet kâğıdı arasında organik bir ilişki var.

Biliyorsunuz Amerika ve Kanada'da toptan satış yapan, Türkiye'deki Metro benzeri bir işletme var: Costco. Costco her şeyi çok çok satıyor. Tuvalet kâğıdı 30'luk pakette, gazlı içecekler 36'lık pakette falan. İlk panikte Costco'da bazı raflar (tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, çamaşır suyu...) boşaldı, bu anlaşılabilir. Costco'nun tedarik zinciri bu çapta bir paniğe hazırlıklı değilmiş. (Bundan iyi örnek olay incelemesi çıkar.) Diğer marketlerde de aynı durum yaşandı, ülke çapında raflarda tuvalet kâğıdı kalmadı.

Bu durum 3 hafta sürdü! Değişik Costco'larda çalışanlara sordum, başka soranlara verdikleri cevapları dinledim. Hatta yerel televizyona çıkan süpermarket temsilcileri de bu çok mühim konu hakkında seyircileri bilgilendirdi. Anladığım kadarıyla tuvalet kâğıdı üretiminde ve nakliyesinde bir problem yok. Fakat mal gelir gelmez iki saat içinde kapışılıyor.

Peki neden? Adı üstünde: ''Tuvalet'' kâğıdı. Benim bildiğimden farklı bir kullanım yeri mi var? You've Got Mail'deki tatlı kitapçı Kathleen Kelly hapşıran çocuğa işlemeli mendilini verirken, kendisi grip olunca başucuna ruloları dizmişti, ama o filmlerde olur.

Sonuçta insanın biyolojik olarak kapasitesi belli. Paniğe kapılıp kullanacağından fazlasını almayı da anlıyorum. Ama 3 hafta boyunca gelen her paketi kapmak... İşte o biraz garip. İnsanın kafasında soru işareti uyandırıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder