6.4.20

Yeşil, pembe


Sabah bulutlarla yüklü yağmurlu bir havaya uyandık. Öğlen 4'e kadar kesintisiz yağmur yağdı. Şimdi hatırladım da dedemin tuttuğu günlükler de böyle hava durumu ile başlardı. Bazı günler çok şey olurmuş, hepsini kısa kısa kaydetmiş. Bazı günler ise sadece hava durumunu yazıp bırakmış. O günlerde havanın bulutlu olmasından başka kayda değer bir şey yok muydu ki? Ha, bazen güzel bir yemek yerse onu da ekliyormuş günlüğüne.


Bugün maske dikme günüydü. Interneti hallaç pamuğu gibi atıp, YouTube videolarını seyrede seyrede becerebileceğim kolaylıkta bir tarif buldum, ona göre bir deneme yaptım. Olunca bir tane daha. Yarın artık tıkır tıkır dikerim. (Yok ya, nerdee?) Dikerken başka şey düşünmemek çok iyi geldi.

Yemeği de haminneler gibi sabahtan yaptığım için şimdi bütün gün sağda solda harcadığım zamana bakıp, kalan işler için gece kaça kadar oturmam gerektiğini rahat rahat hesaplayabilirim. Bkz. Pineklemek, kısır döngü.


Onu yapana kadar kendimizi dışarı attık, kısa bir yürüyüş yaptık. Yeşil bir papağan gördük. Yeşil murattır, küresel muradımıza erelim. Fakat papağan bizi görünce cakcaklayarak kaçtı, yoksa bu da bir işaret miydi?

Pembe gönlüm sende.


1 yorum: