22.1.21

Dökülen inciler

İşin doğrusu şu ki, yaklaşık iki haftadır bulutların üstünde gibiyim. Belki de 2020'nin bitişinden o kadar çok bahsedildi ki, normalde yeni yılın takvim değişikliği olduğunu düşünmeme rağmen bende değişik bir ruh hali yarattı. Elbette halimden şikayetçi değilim. Umarım yıl boyu devam eder. 

Dünyanın bu yakasında kış hâlâ yok. Gelmiyor. Evvelki gün sıcaklık 20 dereceydi. Dün gece biraz yağmur yağmış, ıslak asfaltı görünce eski bir dostu görmüş gibi sevindim. Ankara'dan gelen kar fotoğraflarına içimi çekerek baktım, doğu yakasındaki arkadaşlar da kar fotoğrafları yolladılar. Bizde ise mavi gökyüzünden başka bir şey yok. Durun nankörlüğü de karakter özelliklerime ekleyeyim. 

...

Herkes Bernie Sanders'ın eldivenlerinden bahsediyor ya, aslında bir de Kamala Harris'in incileri meselesi var. Şaşkınlıkla takip ediyorum. Demokratların bu tip yaklaşımlarını da çok ilginç buluyorum. 

Eşyaya bağlanan anlamların değişmesi kolay değil. Gel gör ki, artık durup değerledirmeye bile vaktimizin kalmadığı hızlı hayatımızda her şeyin hikâyesi yeniden, yeniden yazılıyor. Mücevherin siyasetteki anlamı da bundan nasibini alıyor demek ki. Bugüne kadar inci takmak, zarafet kadar muhafazakârlıkla de eş anlamlıydı. Amerika'da Cumhuriyetçi politikacıların eşleri genelde inci kolye (küpe, set vs.) ile boy gösterir. Hoş Jacqueline Kennedy'nin üç sıra kolyesi başta olmak üzere boynundan çıkarmadığı incileri de hemen akla gelmiyor değil, ama inciyi onun tarzını tamamlayan bir aksesuar olarak görmeliyiz. Benim bahsettiğim  Baba Bush'un eşi Barbara'nın incileri gibi tek başına dikkat çekenler. İşin ilginci inci takan kadın tanımı liberallerin Cumhuriyetçi kadınları aşağılama aracıydı. Bir örnek bulayım derken 25 yıl öncesinden gelip karşıma çıkan cümle: "the women dressed in oatmeal-colored suits with latches of pearls at their throats, the men balding and sedate" (Yulaf (sarımtrak beyaz) renginde takımları ve boğazlarında dizi dizi incileriyle kadınlar, kellemiş ve uyuşuk erkekler). Bu yazıyı siyasete yakın olanların -bilmiyorlarsa- ilginç bulacaklarına eminim, çünkü yazı o zaman Cumhuriyetçi bir politikacının eşi olan -ve sonradan meşhur internet sitesi Huffington Post'u kuran- Arianna Huffington'la ilgili. Nereden nereye.  

Biraz zorlasak, şimdilerde modern kültüre ayak uydurmaya direnenlerin mücevheri bile diyebiliriz (bayağı zorladım, evet) Ama bu söylediğimin geçerli bir yanı da var. İncilerini kavramak (pearl clutching) son zamanlarda feminist hareketin etkisiyle sıklıkla kullanılan alçaltıcı bir sıfat/fiil haline de gelmişti. Beyoğlu'na kravatla inenlerin döpiyesli eşlerinin sokakta öpüşenlere bakarken yaptığı bir hareket olarak düşünebilirsiniz. 

Kötü bir benzetmeydi.

Kamal Harris'in incileri üniverstedeki kulübüne bir selam olarak gösteriliyor. Bu üniversite kulüplerine adlarını Yunan alfabesinden aldıkları için kısaca Greeks diyorlar. Harris'in klübü (Alfa, Kappa, Alfa - AKA)'in üyelik aidatının çok olduğunu zannetmiyorum ama dudak uçurtan üyelik aidatları olan klüpler var. 

Velhasıl, her yer gibi Amerika da değişiyor demek isterdim. Ama Garp cephesinde değişen bir şey yok


7 yorum:

  1. Garp cephesinden gelen her kelimeye kulak kesilenler var burada ;) Vallahi Kamala Harris'in incileri Bernie Sanders'in yün eldiveleri derken kavuniçi adamı şutladınız, şükürler olsun. Fakat kavuniçi adam Florida'ya giderken nükleer çantayı da yanında götürmüş diye biraz yüreklerimiz hoplamadı değil. Çünkü bu çılgınlığı da ancak kavuniçi adam yapardı... Neyse. Yine de diyorum geçmişler olsun..
    İnci konusunda ben farklı düşünüyorum çünkü inciyi ben çok severim :) Bana denizi hatırlatır, özgürlüğü, rüzgarı ve tuzu teninde hissetmeyi, o nedenle en doğal "doğal takı" gibi gelir ne bileyim.. Tektaş yerine şöyle eğri büğrü bir inci küpe takmayı tercih ederim mesela.. Dediğin gibi eşyaya yüklenen anlamlar işte.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kavuniçi resmen çizgi filmlerdeki gibi tırnaklarını duvara taktı, trrzzzzt, tutunamadı, bindirildiği arabadan sarktı, asfalta taktı trrrrzzzzt çize çize ufuk çizgisinde kayboldu. :) bay bay.
      Ama adam seksenlerden beri dolanıyor. Geçen Evde Tek Başına-2'yi seyrettik. Ufak oğlan yanlışlıkla New York'a gidiyor. Otelde kavuniçi cameo çıkmış. Haftaya bakalım neler olacak, bekliyoruz.
      Amerikan gazeteleri de dedikodu konusunda televoleden az değil. Gazetelerden biri B.iden çiftinin Beyaz Saray'a yerleşmesini aktarmış. İşte temizlik yapılıyor, şilteler değişiyor vs. Vurucu cümle şu: T.rum.pların aksine Bid.enlar aynı yatağı paylaşacaklar.

      Sil
  2. merhaba buldum sizi merak edip, benden daha eskiymişsiniz blog aleminde içime sular serpildi nedense. Ben de 2008 de ara vermiş, bir arkadaşın dürtmesiyle sahalara geri dönmüştüm. sizi de pandemi dürtmüş anladığım kadarıyla.
    C. de burada oh mis.
    takipte olacağım. sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz:)
      O arkadaş kimse, iyi ki dürtmüş. Ben blog yazan tarafımı tekrar ortaya çıkarmadan evvel sizi bloga değişik zamanlarda bir iki anonim yorum yazdığımı hatırlıyorum. Hatta dükkândan nefis bir de süs iğnesi almıştım.

      Sil
    2. hoşbulduk :) hatırladım sizi! hatta isminiz biraz değişikti. anneniz aramıştı beni filan. süs iğnesine kavuştuktan sonra (türkiye'ye gelince alacaktınız) ses seda çıkmayınca herhalde gerçek halinden hayal kırıklığına uğradılar diye üzülmüşlüğüm bile var. şimdi nefis deyince çocuk gibi sevindim. :)

      Sil
    3. Aa hiç olur mu! Çok güzeldi, çok beğenildi ve kullanılıyor. Tabii şu sıra pek takılmıyor. Bambaşka bir iğnenin peşindeyiz:)

      Sil