Bu uzun bir yazı olacağı için ikiye bölüyorum.
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimi tartışması ve arkasından gelen erken seçim ülkeyi 17 Ağustos depremi gibi salladı. O tartışmaları güzide gazete ve televizyonlarımızın tarafsız haberleri ve seviyeli yorumcuları sayesinde layıkıyla takip ederken bir taraftan da buradaki başkanlık seçimlerini merakla bekliyoruz.
Burada devlet başkanı 4 yılda bir seçiliyor. Seçim seneye Kasım'da yapılacak. Ama hazırlıkları siz de takip ediyorsunuzdur. Elbette bizim gazeteler bu konuyu yabancı meslektaşlarının gözünden bize haber olarak verdikleri için tek bulabildikleri magazin parçası Hillary'nin çatalı olabildi.
Devlet başkanı 4 yılda bir seçiliyorş Kongre seçimleri ise farklı. İki kamaralı Kongrenin Senato kısmında senatörler 6 yılda bir seçiliyor. Fakat iki yılda bir senatonun 1/3'ü seçime giriyor, bir nevi devr-i daim. Böylece dengeler iki yılda bir değişiklik gösterebiliyor. Senatör sayısı 100 (50 eyaletten 2şer senatör). Temsilciler Meclisi üyeliği (bizim milletvekilliğine paralel olan) için 2 yılda bir seçim yapılıyor.
Bir de yerel seçimler var, yani eyalet çapında olanlar. Federal kongre dışında yerel kongreler var. Her eyaletin kendi senatosu ve temsilciler meclisi var. Sonra belediyeler, 'county' idaresi, şerifler, vs. yani Amerikan seçmeni habire oy veriyor.
Bizde son zamanda "oy vermek vatandaşlık hakkımızdır, ödevimizdir" (ödev olur mu ya, haktır) "bir oyun bile değeri vardır" cümleleri çokça sarfediliyor. Bir yandan da milletvekili sadece oy zamanı geliyor sonra 4 yıl bizi unutuyor diye sikayet ediyoruz. Belki de daha sık kendimizi hatırlatmamız lazım, kimbilir?
Öbür taraftan, bunlar kendisine sıkça hatırlatılan Amerikan seçmeninin oy sandığına gidiş oranı %40'ı aşmıyor.
Vatandaşı oy vermeye yönlendirmek için neler yapılmıyor ki! Hem devlet ve yerel makamlar, hem de partiler hummalı bir faaliyet yürütüyorlar. Kapıda herhangi bir seçim varsa önce istisnasız bütün adreslere broşürlerler kartpostallar gönderiliyor: Takviminize ekleyin, şu gün seçim var diye. Bu dağıtımda vatandaş veya kayıtlı seçmen olduğunuza bakılmıyor sanırım.
Sonra seçimde nelere kimlere oy vereceklerine dair broşürler, kitapçıklar yollanıyor.
Sizler için seçtiğim bu sayfada Seattle Limanı Komisyonuna aday olanlar kendilerini tanıtmışlar. Yine il genel meclisi sorusunu hatırlatacağım ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder