1.1.06

Noel Baba Beni Öpme!

Bir Christmas da geldi geçti. Her şeyin Türkçesi varken, bu günün Türkçe'de karşılığı olmaması tuhaf. Hristiyan Türkler acaba bu güne ne diyorlar?

Geçtiğimiz iki haftada Türkiye'deki gazeteleri takip edenlerimiz bir kere daha süslenen ağacın yılbaşı değil Christmas için olduğunu, Noel Baba'nın da 31 Aralık'ta değil 23 Aralık gecesi bacadan indiğini okudu durdu (sizi gidi cahil Türkler siziii). Amerika'da da "dinimiz elimizden gidiyor," diyenlerle kültür erozyonundan bahsedenler, evlerdeki ışıklı çam ağaçlarını yerden yere vurdular.


Amerika'daki bu tartışmaları bilenleriniz vardır belki. Bilmeyenler için ben biraz bahsedeyim. Herşeyden önce belirtmem lazım; burada bayram kelimesinin karşılığı holiday. 4 Temmuz Bağımsızlık Günü gibi milli bayramlar da, Christmas gibi dini bayramlar da holiday olarak nitelendiriliyor.

Kısa bir süre önce Türkiye'de 'ramazan' ve 'şeker' kelimelerinden hangisinin bayramla birleşerek belirtisiz isim tamlaması yapacağı konusunda epey uzun ve derin bir tartışma vardı. Ramazan'cılarla şeker'ciler bir olup güzelim bayramın (afedersiniz) içine etmişlerdi.

Bu tip gereksiz dertler sadece Türkiye'ye özgü değil. 'Yurdum insanı' tabiri aslında 'dünyalım' olarak değiştirilmeli. Herkes bizim gibi. Gerçek bu. Gariplikler konusunda özgün ve özel değiliz.


Şaşırmayın ama, Christmas vakti Amerika'da radyo ve televizyonlarda iki grup birbirini yedi. "Christmas İsa'nın doğduğu gündür, biz tanrı-peygamberimizin doğumunu kutuluyoruz. Dini sulandırmayın!" diyenlerle, "Christmas sadece dini bir gün değil, Amerikan toplumsal kültürünün bir parçasıdır. Christmas da diğer kutlamalar gibi (Yahudi bayramı Hannuka, ve zenci bayramı Kwanzaa, vs.) bayram/tatil sezonunun (holiday season) bir parçasıdır. Bu yüzden her imge dini değildir. Ben tatilimi istediğim gibi kutlarım; din zorbalığı yapamazsınız, burası özgür bir ülke" diyenler her yerde karşımıza çıktı. Halbuki bana sorsalar güzide köşe yazarı Engin Ardıç'ı okumalarını salık verirdim. Hey gidi koca Mitra, sen nelere kadirmişsin!

Yani plastiklerinin de artık canlıları kadar ilgi gördüğü çam ağacının, Hz. İsa'yla alakası olmamasına rağmen Christmas ağacı diye anılması, bacadan salona hoplayan Aziz Nikolas'ın (Saint Nicholas, Santa Claus) bilumum filmlerde Santa'ya terfi ettiğini görenler için garip değil.

Efendim, bütün bu karşılıklı itiş kakışın ortasında bir de medya en güzel süslenmiş ev yarışmalarını başlatınca, ev başına düşen ampul sayısı tavana vurdu. Apartmanda da, müstakil evde de yaşasalar, ya da üçüncü fotoğraftaki mavi evde olduğu gibi çok fakir bir işçi mahallesinde de otursalar, süsleyen süslüyor.


Nafile! Amerika ikiye bölündü bile: 'Merry Christmas'çılarla 'Happy Holidays'çiler.

3 yorum: