Portland Amerika'nın en güzel şehirlerinden biri. Diğer şehirlerden farkı, şehir planlaması açısından güzel ve düzenli olmasının yanında, canlı ve renkli olması. New York'u hariç tutuyorum, çünkü New York'a bakıp işte Amerika budur demek mümkün değil. Neyse Portland batı kıyısında Oregon eyaletinde en bilinen şehir olmasına rağmen eyaletin başkenti değil Başkent Salem.
Şehir Belediyesi gülü logo olarak kullanıyor, zaten Portland Gül Festivali de bayağı meşhurmuş.
Bizde her şehirde Atatürk Bulvarı (ya da Cumhuriyet Caddesi) ve Vali konağı (ya da Adalet Sarayı) varsa bunlarda da Union Station var. (New York'taki Penn Station ve Grand Central var, Grand Central bildiğim kadarıyla Vanderbilt ailesine ait.)
Portland'da 1900'lü yılların ilk çeyreğinde yapılmış pek çok bina var. Tabii Amerikan ölçülerinde bunlar "ancient" (Anekdot için Şenay'a teşekkür ederim).
Benim için Portland'ın en ilginç yeri bir kitapçı idi: Powell's Şehrin içindeki Powell's City of Books fotoğrafı altta. Göreceğiniz gibi yarım bloğu kaplayan kocaman bir kitapçı. Özel ve güzel tarafı, kullanılmış kitaplarla yeni kitaplar birarada raflara dizilmiş, bütçeye ve isteğe göre istediğinizi alabiliyorsunuz. Türkiye ile ilgili kitapların olduğu rafların fotoğrafını çekmediğim için pişman oldum.
Mevsim yaza döndüğünde her hafta sonu panayır kuruluyor. Mahalli sanatçılar (daha çok cam, tahta, metal işleyenler vardı) ürettiklerini sergileyip satıyorlar.
Bir kaç kare
Bu nedir?
Asma kilidi açıp şalteri indirince teldeki elektrik kesiliyor. Sokağın karşı tarafındaki elektrik direğinde de aynı düzenek var.
Hafta sonu nehir kıyısında oğluyla beyzbol oynayan baba. Nedense hemen her yerde 3 çocuklu ailelere rastladım. Acaba 3 çocuk olunca vergi indirimi daha mı çok?
Sınırlı zamanda gördüğüm kadarıyla Portland sakinleri zengin ve beyaz. Buna bir örnek, şağıdaki 45.000 dolarlık araba, istisna da yine aşağıda, beyzbol oynayan ailenin 30 metre otesindeki çöp karıştırıcılar.
Siteniz gerçekten çok hoş... daha fazla kitapevine yer verebilir misiniz?
YanıtlaSil